MOL GEBELİĞİ (Üzüm Gebeliği)
2 posters
MOL GEBELİĞİ (Üzüm Gebeliği)
Perş. Şub. 26, 2009 5:38 pm
Tıbbi literatürde “Molar Gebelik” veya “Mol Hidatiform”, halk
arasında ise “Üzüm Gebeliği” olarak geçen gebeliğin bu anormal şekli,
“Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar” grubu içinde yer alan özel bir
durumdur.
Gestasyonel trofoblastik hastalıklar, embriyonik dönemde
bebeğin plasenta ve zarlarını oluşturan hücrelerden köken alan bir takım
hücrelerin kanseröz değişimlerini içine alır.
Mol gebeliği, gestasyonel
trofoblastik hastalıklar grubu içinde en sık olarak rastlanılan ve aslında iyi
huylu (benign) bir durumdur. Bu gruptaki diğer anormal durumlar ise
koryokarsinom ve invaziv moldür.
Mol Hidatiform;
Komplet
(Tam)
İnkomplet (Tam olmayan) olarak ikiye ayrılabilir.
Komplet Mol
Haditiform
Ultrasonda; fetüs ve fetüse ait yapılar bulunmayıp, yalnızca
plasentanın olduğu ve plasentanın tipik görünümü ile tanısı genellikle
kolaylıkla konulabilen mol şeklidir. Plasenta ve eklerindeki hücrelerde -adeta
üzüm tanesine benzer- şekilde ödem, şişlik ve genişleme mevcuttur. Bu durum
ultrasonda tipik olarak “karyağdı manzarası” olarak isimlendirilmektedir.
Bazen mol ile birlikte her iki yumurtalıkta kistler de görülebilir.
Bu kistlere “Teka Lutein kistleri” adı verilir.
Görülme sıklığı 2000
gebelikte bir olup, çoğunlukla çok genç veya çok yaşlı gebeler risk altındadır.
Komplet molde tanı, bir adet gecikmesi sonrası yapılan gebelik testinin
pozitif olması sonucunda hastanın vajinal kanama şikayeti ile veya rutin olarak
doktora muayene için gelmesi ile konulmaktadır.
Kanalar çok hafif
(lekelenme tarzında) olabileceği gibi çok fazla miktarda da olabilir. Ayrıca
bazen bu hastalar ilerleyen gebelik haftalarında bebeğin oynamasını hissetmeme
şikayeti ile de hekime başvurabilirler.
Ultrason yapılmasına rağmen yine
de tanı için şüphede kalınan durumlarda kanda Beta HCG testine bakılır. Molde bu
değer, aynı gebelik haftasındaki normal bir gebeliğe kıyasla daha
yüksektir.
Gebeliğin ilk ayında normal olarak da görülebilen bulantı ve
kusmalar (hiperemezis) molde genel olarak çok daha şiddetli olur. Bulantı ve
kusmaların nedeni, mol gebeliğinde normalden fazla olarak salgılanan Beta HCG
hormonudur.
Ayrıca yine Beta hCG hormonunun yüksekliğine bağlı olarak
bazı hastalarda çarpıntı, terleme, sinirlilik ve gerginlik gibi “hipertroidi
(tiroidin normalden fazla çalışması)” durumunu taklit eden bulgular olabilir.
Bunun nedeni ise bHCG hormonunun biokimyasal yapısının tiroidi uyarıcı hormona
(TSH’a) benzerliğidir.
Yapılan pelvik muayenede, uterus (rahim) olması
beklenen gebelik haftasına göre daha büyük ve yumuşak kıvamdadır. Rahim
içerisindeki üzüm tanesine benzer şekildeki kesecikler zaman zaman dökülüp
vajinal yola dışarı atılabilir.
Molde erken tanı son derece önemli olup,
bu tedaviyi oldukça kolaylaştırıcıdır.
Tedavi
Üzüm gebeliğinin
tedavisinde, rahim içinin “vakum aleti” ile boşaltılması (vakum ekstraksiyonu)
altın standarttır. Bir tür kürtaj işlemi olan bu uygulama, normal kürtaja göre
daha riskli olup yalnızca hastane koşullarında yapılmalıdır. Kanama riskinden
ötürü sorumlu hekim tarafından tedbir olarak önceden kan isteminde
bulunabilir.
Vakumla gebeliğin boşaltılmasından sonra hastalar mutlaka
izleme alınırlar. Çünkü moldeki hücrelerde habasiyet (kötü karakterli olma
özelliği) riski vardır. İzlemler, daha çok Beta HCG testi ve eğer gerekirse
ultrason muayeneleri ile olur.
İzlemlerin düzgün olarak yapılabilmesi
için en az bir yıl süreyle gebelik yasaklanır. Gebelikten uygun şekilde
korunabilmek için doğum kontrol hapları veya RİA (Spiral uygulaması)
verilebilir.
İzlemler için işlem sonrası ilk 3 ay 2 haftalık aralarla
kanda hCG değerine bakılır. Kan düzeyleri normale indikten sonra 6 ay süreyle
ayda bir, daha sonra da en az 6 ay süre içinde 2 ayda bir bu test tekrarlanır.
Bu sürenin sonunda düzeyler normal seyredip nihayetinde sıfırlanıyorsa takip
sona erdirilir ve gebeliğe izin verilir.
Eğer ilk başlangıçta kan Beta
hCG düzeyleri düşmez ya da aynı kalırsa (plato çizerse) veya bir süre düştükten
sonra yeniden artmaya başlarsa “kemoterapi” yani ilaç tedavisi başlanılır.
Bu durumda, hastada beyin tomografisinden akciğer filmine kadar pek çok
tetkik yapılarak metastatik odak aranır. Gerekli olduğu hallerde son çare olarak
rahim alınabilir (histerektomi operasyonu).
İnkomlet Mol
Hidatiform
Burada rahim içinde fetus mevcuttur, ancak kromozom olarak
anormallik vardır.
Ultrasonda plasenta yine hidropik, şiş ve ödemli bir
görünüme sahiptir. Komplet molden farklı olarak kanser potansiyeli taşımaz.
Tedavisi, fark edildiği anda gebeliğin komplet mole benzer şekilde
sonlandırılmasıdır.
arasında ise “Üzüm Gebeliği” olarak geçen gebeliğin bu anormal şekli,
“Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar” grubu içinde yer alan özel bir
durumdur.
Gestasyonel trofoblastik hastalıklar, embriyonik dönemde
bebeğin plasenta ve zarlarını oluşturan hücrelerden köken alan bir takım
hücrelerin kanseröz değişimlerini içine alır.
Mol gebeliği, gestasyonel
trofoblastik hastalıklar grubu içinde en sık olarak rastlanılan ve aslında iyi
huylu (benign) bir durumdur. Bu gruptaki diğer anormal durumlar ise
koryokarsinom ve invaziv moldür.
Mol Hidatiform;
Komplet
(Tam)
İnkomplet (Tam olmayan) olarak ikiye ayrılabilir.
Komplet Mol
Haditiform
Ultrasonda; fetüs ve fetüse ait yapılar bulunmayıp, yalnızca
plasentanın olduğu ve plasentanın tipik görünümü ile tanısı genellikle
kolaylıkla konulabilen mol şeklidir. Plasenta ve eklerindeki hücrelerde -adeta
üzüm tanesine benzer- şekilde ödem, şişlik ve genişleme mevcuttur. Bu durum
ultrasonda tipik olarak “karyağdı manzarası” olarak isimlendirilmektedir.
Bazen mol ile birlikte her iki yumurtalıkta kistler de görülebilir.
Bu kistlere “Teka Lutein kistleri” adı verilir.
Görülme sıklığı 2000
gebelikte bir olup, çoğunlukla çok genç veya çok yaşlı gebeler risk altındadır.
Komplet molde tanı, bir adet gecikmesi sonrası yapılan gebelik testinin
pozitif olması sonucunda hastanın vajinal kanama şikayeti ile veya rutin olarak
doktora muayene için gelmesi ile konulmaktadır.
Kanalar çok hafif
(lekelenme tarzında) olabileceği gibi çok fazla miktarda da olabilir. Ayrıca
bazen bu hastalar ilerleyen gebelik haftalarında bebeğin oynamasını hissetmeme
şikayeti ile de hekime başvurabilirler.
Ultrason yapılmasına rağmen yine
de tanı için şüphede kalınan durumlarda kanda Beta HCG testine bakılır. Molde bu
değer, aynı gebelik haftasındaki normal bir gebeliğe kıyasla daha
yüksektir.
Gebeliğin ilk ayında normal olarak da görülebilen bulantı ve
kusmalar (hiperemezis) molde genel olarak çok daha şiddetli olur. Bulantı ve
kusmaların nedeni, mol gebeliğinde normalden fazla olarak salgılanan Beta HCG
hormonudur.
Ayrıca yine Beta hCG hormonunun yüksekliğine bağlı olarak
bazı hastalarda çarpıntı, terleme, sinirlilik ve gerginlik gibi “hipertroidi
(tiroidin normalden fazla çalışması)” durumunu taklit eden bulgular olabilir.
Bunun nedeni ise bHCG hormonunun biokimyasal yapısının tiroidi uyarıcı hormona
(TSH’a) benzerliğidir.
Yapılan pelvik muayenede, uterus (rahim) olması
beklenen gebelik haftasına göre daha büyük ve yumuşak kıvamdadır. Rahim
içerisindeki üzüm tanesine benzer şekildeki kesecikler zaman zaman dökülüp
vajinal yola dışarı atılabilir.
Molde erken tanı son derece önemli olup,
bu tedaviyi oldukça kolaylaştırıcıdır.
Tedavi
Üzüm gebeliğinin
tedavisinde, rahim içinin “vakum aleti” ile boşaltılması (vakum ekstraksiyonu)
altın standarttır. Bir tür kürtaj işlemi olan bu uygulama, normal kürtaja göre
daha riskli olup yalnızca hastane koşullarında yapılmalıdır. Kanama riskinden
ötürü sorumlu hekim tarafından tedbir olarak önceden kan isteminde
bulunabilir.
Vakumla gebeliğin boşaltılmasından sonra hastalar mutlaka
izleme alınırlar. Çünkü moldeki hücrelerde habasiyet (kötü karakterli olma
özelliği) riski vardır. İzlemler, daha çok Beta HCG testi ve eğer gerekirse
ultrason muayeneleri ile olur.
İzlemlerin düzgün olarak yapılabilmesi
için en az bir yıl süreyle gebelik yasaklanır. Gebelikten uygun şekilde
korunabilmek için doğum kontrol hapları veya RİA (Spiral uygulaması)
verilebilir.
İzlemler için işlem sonrası ilk 3 ay 2 haftalık aralarla
kanda hCG değerine bakılır. Kan düzeyleri normale indikten sonra 6 ay süreyle
ayda bir, daha sonra da en az 6 ay süre içinde 2 ayda bir bu test tekrarlanır.
Bu sürenin sonunda düzeyler normal seyredip nihayetinde sıfırlanıyorsa takip
sona erdirilir ve gebeliğe izin verilir.
Eğer ilk başlangıçta kan Beta
hCG düzeyleri düşmez ya da aynı kalırsa (plato çizerse) veya bir süre düştükten
sonra yeniden artmaya başlarsa “kemoterapi” yani ilaç tedavisi başlanılır.
Bu durumda, hastada beyin tomografisinden akciğer filmine kadar pek çok
tetkik yapılarak metastatik odak aranır. Gerekli olduğu hallerde son çare olarak
rahim alınabilir (histerektomi operasyonu).
İnkomlet Mol
Hidatiform
Burada rahim içinde fetus mevcuttur, ancak kromozom olarak
anormallik vardır.
Ultrasonda plasenta yine hidropik, şiş ve ödemli bir
görünüme sahiptir. Komplet molden farklı olarak kanser potansiyeli taşımaz.
Tedavisi, fark edildiği anda gebeliğin komplet mole benzer şekilde
sonlandırılmasıdır.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz