Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
ebrar
ebrar

Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus ) 810
Kadın Koç
Horoz
Mesaj Sayısı : 388
Doğum tarihi : 29/03/69
Yaş : 55
Nerden : türkiye
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 09/02/09
http://www.kadinca.hareketforum.com

Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus ) Empty Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus )

Perş. Şub. 26, 2009 5:36 pm
Tekrarlayan gebelik kaybı veya tıbbi literatürdeki ismiyle
“Habituel abortus” veya eski Türkçe ile “Mükerrer düşükler” ; gebeliğin ilk üç
ayında ard arda en az üç kez ortaya çıkan ve kendiliğinden olan düşüklere
verilen addır.

Çiftlerin yaklaşık %2' sinde bu sorun vardır. Bu durumun
tanı ve tedavisi üremeyle ilgilenen tıp dallarının en güç konularından birini
oluşturur.

Düşük (abortus), gebeliğin en sık rastlanan komplikasyonudur.
Aslında bazı aylarda kadınlar daha gebe olduklarını bile farkına varmadan, adet
kanaması ile "sessiz düşük" yapabilir. Yani her döllenme, sağlıklı gebelikle
sonuçlanmaz.
Bazen döllenme olur, fakat döllenme ürünü rahim içine yerleşmez
ve sessizce, adet kanaması ile birlikte düşer. Bu durum sadece gebelik
testleriyle anlaşılabilir. Biz buna “kimyasal gebelik” diyoruz.


Tekrarlayan Düşük Sebepleri

1. Uterus (Rahim) yapısal
bozuklukları ve serviks (rahim ağzı) yetersizliği
2. Endokrin (hormonal)
bozukluklar
3. Enfeksiyonlar
4. Kromozomal bozukluklar
5. Otoimmün
hastalıklar (Bağışıklık sistemi hastalıkları)
6. Çevresel ve diğer faktörler

olarak sıralayabiliriz.

Her birini ayrı ayrı ele almak
gerekirse;

1) Uterus (Rahim) anatomik bozuklukları ve serviks (rahim
ağzı) yetersizliği
Rahim ağzı yetersizliği özellikle gebeliğin 4. ve 6.
ayları arasında rahim ağzının sancısız bir şekilde açılması ve gebelik
zarlarının yırtılmasıyla fetusun (bebeğin) dışarı atılmasıyla ortaya çıkan
durumdur.

Tedavisi genellikle cerrahidir. Üçüncü ayın sonunda rahim
ağzına usulüne uygun şekilde dikiş konulabilir (McDonald ve Shirodkar
ameliyatları).

Uterusun yapısal bozuklukları ise myomlar, rahim içi
yapışıklıklar (adezyonlar), rahim içinde bir bölmenin olması (Uterin septum),
çift rahim (Uterus didelfis) ve diğer şekil bozukluklarıdır.

Tekrarlayan
gebelik kaybı olanlarda bu bozuklukların sıklığı %10-15'tir. Bu bozukluklar; ya
damarlanmayı kötü yönde etkileyerek ya da uterus boşluğunun boyutlarını küçültüp
değiştirerek, fetusun yerleşeceği bölgeyi uygunsuz hale getirmektedir.


Bu anormalliklerin cerrahi olarak düzeltilmesi düşük oranlarını
azaltmaktadır.

2) Endokrin (hormonal) bozukluklar
En sıklıkla üç tür
bozukluk tekrarlayan gebelik kaybı nedeni olarak akla gelmektedir.
Bunlar;
Diyabet (Şeker hastalığı)
Tiroid bezi hastalıkları
Bir adet
düzeni problemi olan “corpus luteum yetmezliği” dir.

Kontrol altındaki
diyabet hastalığının düşük riskini arttırmadığı iyi bilinir. Yani gebe kalan bir
diyabet hastasının kan şekeri iyi bir şekilde kontrol edilirse düşük ihtimali
artmamaktadır.

Tiroid hastalığının gebelik kaybına neden olduğuna dair
bilimsel kanıtlar yetersizdir. Bu nedenle tekrarlayan düşüğü olanlarda tiroid
homonlarına bakılmasının şart olmadığı söylenmektedir.

Adet düzeniyle
ilgili problemler çoğunlukla “ovulasyon” yani yumurtlamayla ilgili aksaklıklarda
görülür. Özellikle gebeliğin devamı için gerekli olan “progesteron” hormonunun
yetersizliğine yol açan bozuklukların tekrarlayan düşüklere neden olabileceği
düşünülmektedir.

Adet düzeni ile ilgili problemlerin nasıl oluyor da
düşüğe sebep olabildiğini daha iyi anlamak için normal fizyolojiyi anlatmakta
fayda bulunmaktadır.

Yumurtlama olup yumurta atıldıktan sonra
yumurtalıklarda kalan kalıntısal yapıya “Corpus luteum” veya renginden dolayı
“sarı cisimcik” adı verilir. Corpus luteum’un görevi, döllenme sonrası gebeliğin
devamını sağlamak amacıyla progesteron hormonunu üretmektir. Progesteron
hormonunun görevi ise, yeni oluşan bir gebeliğin vücut tarafından reddedilerek
atılmasını engellemektir.

Progesteron hormonunun salgılanma süresi,
gebeliğin oluşmadığı durumlarda corpus luteum’un ömrü kadar, yani 14 gün
olmasına rağmen gebeliğin oluştuğu durumlarda 3 aya kadar devam ederek daha
sonrasında yerini plasentaya devreder.

Corpus luteum, gebelik oluşmasına
rağmen daha kısa zaman içinde yaşlanır ve görevini plasentaya devredemeden yok
olursa bu durumda “Corpus luteum yetmezliği” nden bahsedilir ve gebelik düşükle
sonuçlanır.

Corpus luteum yetmezliğinin tanısı rahim iç zarından alınan
biopsi (Endometrial biyopsi) ile konur.

Corpus luteum yetmezliğinin
tedavisi ise eksikliğin ortaya çıkmaya başladığı dönemde progesteron hormonun
ilaçlarla yerine konmasıdır. Bu tedaviye genellikle gebeliğin ilk üç ayında
devam edilir.

3) Enfeksiyonlar
Virüs ve bakterilerin neden olduğu
enfeksiyonların gebelik kaybına neden olabileceği
düşünülmektedir.

Listeria monocytogenes, Toksoplasma türleri, Mycoplasma
hominis, Ureaplasma urealiticum bu mikroorganizmalardan en sık görülenlerdir. Ne
var ki bunların tek bir kez düşüğe neden olduğu bilindiği halde tekrarlayan
düşük sebebi oldukları tam olarak kanıtlanamamıştır.

4) Kromozomal
bozukluklar
Tekrarlayan düşüklerde çiftlerin %5'inde anne-babaya ait
kromozomal bozukluk bulunmuştur. Bu sıklık genel toplumdakinden belirgin bir
şekilde yüksektir.

Anne ile babanın taşıyıcı olduğu ve hastalık
oluşturmayan genetik problemleri, gebelikte aşikar hale geçerek yaşamla
bağdaşmayan düşüklerle sonuçlanabilmektedir.

Düşük tekrarını öngörmede
çiftlerde genetik inceleme yapılması yardımcı olabilmektedir. Edinilen bulgular
genetik danışmanlıkta dayanak oluşturmaktır.

Düşük materyalinin
kromozomal analizi de tedavi yönteminin başarısızlığı araştırılırken yararlı
olmaktadır.

5) Otoimmün hastalıklar (Bağışıklık sistemi hastalıkları)

1980'li yıllarda araştırmacılar anti-fosfolipid antikoru denen, vücutta
normalden sapma sonucunda oluşan, savunma sisteminin düzenlenmesinde etkili olan
fakat tam olarak tanımlanamayan bir faktörün uyarısıyla yapılan oluşumların
tekrarlayan düşük nedeni olabileceğini öne sürmüşlerdir. Bu maddeler ile fetus
ölümü arasında net ilişkiler saptanmıştır.

Bu maddelerin etki
mekanizması; plasentanın yetersiz kanlanmasına yol açan damar bozuklukları
oluşturmasıdır.

Bu tür hastaların bebek sahibi olabilmeleri için steroid
tedavisi, düşük doz aspirin tedavisi “antikoagulan (pıhtılaşma engelleyici)”
denen heparin adlı bir maddeyle tedavisi gerekebilmektedir.

6) Çevresel
ve diğer faktörler
Gebelik kaybı anne yaşıyla artmaktadır. 35 yaş üzeri
kadınlarda genç kadınlara oranla normal gebelik ihtimali büyük ölçüde azalır. 40
yaşın üzerindeki kadınlarda düşük riski %50'ye yaklaşır. Kadınlar bu riskler
konusunda eğitilmelidir.

Kadınların işe başlamasının düşük riskini
artırmadığı İskandinav ülkelerindeki çalışmalarda gösterilmiştir.
Bununla
birlikte hastaların çalıştıkları yerde gebeliği riske sokacak kimyasallarla
karşılaşmadıklarından emin olmak gereklidir.

Sigara ve alkol kullanımı
düşük riskini artırmaktadır. Pasif sigara dumanının etkisi hakkında ise net
bilgiler yoktur.

Psikolojik faktörlerin incelenmesi zor olduğu için
tekrarlayan düşük nedeni olup olmadıkları net değildir.

Tekrarlayan
Gebelik Kaybı Olan Hastaların İzlemi
Düşük riski, düşük sayısı arttıkça
artar. Üst üste 4 düşükten sonra tekrarlama riski %50'ye kadar yükselmektedir.

Tekrarlayan gebelik kaybı olan hastayı ele alırken en önemli yaklaşım eğitim
ve destektir.

Hastalar çoğunlukla herhangi bir bulgu olmasa da kaybın
anne yaşıyla birlikte artacağı konusunda eğitilmeli, erken doğum ve dış gebelik
gibi diğer gebelik komplikasyonlarının artmış riski altında olduklarını
bilmelidirler.

Sağlıklı bir gebeliğin zarar görmesinin zor olduğu ve
normalde rahim kramplarının artmasına neden olan cinsel ilişki ve egzersiz gibi
aktivitelerin sağlıklı bir gebeliği bozmayacağını söylemek yararlıdır.


Genellikle 35 yaş altındaki kadınlarda üç düşükten, daha ileri
yaştakilerdeyse iki düşükten sonra laboratuar çalışmaları yapılmalıdır. Bu
laboratuar yükünü ve sağlık hizmetlerinin maliyetini belli oranda azaltmak
içindir.

Bununla birlikte bazen bir çift uzun bir zaman beklemek
isterken bir başkası tüm araştırma programının ilk düşükten sonra uygulanmasını
isteyebilir.

Düşük yapan çiftler tam bir değerlendirme ile başarılı bir
tedavi sonrasında gebe kalınca ilk üç ayda yoğun doktor desteğine ihtiyaç
duyarlar.

Son yıllarda ortaya atılan “Trombofili” durumunda ise
plasentaya giden kan akımı oluşan küçük tıkaçlar sayesinde düşmekte ve rahim
içindeki bebek kaybedilmektedir. Bu durumun tespiti sonrası kanda pıhtılaşmayı
önleyici bazı ilaçlar ve “metioninden fakir diyet” tavsiye
edilmektedir.

Tekrarlayan gebelik kayıpları ile karşılaşan aileler, bunun
bir kader olmadığına inanmalıdır. Bu inançla ve sabırla doktoru ile işbirliği
içinde gerekli önlemler alınmalıdır. Nedene yönelik tedavi sonrası, başarılı
gebelik oranlarının çok yüksek olabileceği (%90) unutulmamalıdır.

Yine,
ultrasonografik olarak 8. gebelik haftasında kalp atımının saptanmasının düşük
riski %3-5'elere düşmektedir.
zeynep
zeynep

Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus ) 810
Kadın Koç
Domuz
Mesaj Sayısı : 184
Doğum tarihi : 09/04/83
Yaş : 41
Nerden : izmir
İş/Hobi : işletmeci
İleti : müdür
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 10/12/08
http://muradiyeforum.net

Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus ) Empty Geri: Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus )

Perş. Şub. 26, 2009 10:12 pm
inanki ne kadar teşekkür etsek azdır bu güzel ve yararlı bilgilerin için saol
ebrar
ebrar

Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus ) 810
Kadın Koç
Horoz
Mesaj Sayısı : 388
Doğum tarihi : 29/03/69
Yaş : 55
Nerden : türkiye
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 09/02/09
http://www.kadinca.hareketforum.com

Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus ) Empty Geri: Gebelik Kayıpları-Düşükler ( Habituel abortus )

Cuma Şub. 27, 2009 2:33 am
teşekkürler benden canım yaralı olabilirsem ne mutlu bana
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz