belki insanlık (kaybolan) senden utanır...
Çarş. Şub. 18, 2009 5:59 pm
masumduk...hiç
bir art niyetimiz yoktu... biz kardeştik... bahar kadar, çiçek kadar
sevmiştik... sizi, sizleri... umudumuz hiç bitmedi yine bahar ve
kardeşlikten yana...
alabildiğine
bir renk cümbüşüydü sana varan yollar... ben en temiz olanını seçtim...
sonun da hiç acı olacağını düşünmeden , her adımımda sana geldim...
alabildiğine özgür ve alabildiğine hür... öyle sevdalı , öyle deli...
ellerine yeni bir oyuncak verilmiş çocuk gibi... ben bu gün renklere
bezendim...
uçtum
uçtumda... bir kelebek gibi değil... daha çok bir kartala benzerdi
yelelerim... belki bu yüzden inceliği hiç öğrenemedim...
bir
kıyıya terkedilmiş tekne kadar yalnızlık vardı zulamda... onuda bir
bakışınla sen aldın... şikayetçi misin ? diye sorarsan... hayır, ben
daha önce kıyına neden yanaşmadım diye kızgınım kendime aslında...
sen
misin ? o duvara yaslanmış turuncu kokan kız... yoksa masumiyetin mi ?
seni yalnız mı bıraktılar ? çabuk mu büyüyeceksin yoksa; sende benim
gibi bir başına...
bana biraz nefes verirmisin ? biraz da serinlik ? hey gökyüzü... ve hey su...
ne sen varsın şimdi ? ne
de zaman ... en son hatırladığım bir gidişin vardı onunla... ardına hiç
bakmadan... bana kalan yine siyah bir zaman...
çocuğum, umudum... ufacık ayakların, büyük sevgilere adım atsın... belki insanlık (kaybolan) senden utanır...
bir art niyetimiz yoktu... biz kardeştik... bahar kadar, çiçek kadar
sevmiştik... sizi, sizleri... umudumuz hiç bitmedi yine bahar ve
kardeşlikten yana...
alabildiğine
bir renk cümbüşüydü sana varan yollar... ben en temiz olanını seçtim...
sonun da hiç acı olacağını düşünmeden , her adımımda sana geldim...
alabildiğine özgür ve alabildiğine hür... öyle sevdalı , öyle deli...
ellerine yeni bir oyuncak verilmiş çocuk gibi... ben bu gün renklere
bezendim...
uçtum
uçtumda... bir kelebek gibi değil... daha çok bir kartala benzerdi
yelelerim... belki bu yüzden inceliği hiç öğrenemedim...
bir
kıyıya terkedilmiş tekne kadar yalnızlık vardı zulamda... onuda bir
bakışınla sen aldın... şikayetçi misin ? diye sorarsan... hayır, ben
daha önce kıyına neden yanaşmadım diye kızgınım kendime aslında...
sen
misin ? o duvara yaslanmış turuncu kokan kız... yoksa masumiyetin mi ?
seni yalnız mı bıraktılar ? çabuk mu büyüyeceksin yoksa; sende benim
gibi bir başına...
bana biraz nefes verirmisin ? biraz da serinlik ? hey gökyüzü... ve hey su...
ne sen varsın şimdi ? ne
de zaman ... en son hatırladığım bir gidişin vardı onunla... ardına hiç
bakmadan... bana kalan yine siyah bir zaman...
çocuğum, umudum... ufacık ayakların, büyük sevgilere adım atsın... belki insanlık (kaybolan) senden utanır...
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz