Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
BaRaN
BaRaN

Tarihin önde giden ilk kadınları 1210
Erkek Yay
Yılan
Mesaj Sayısı : 873
Doğum tarihi : 02/12/89
Yaş : 34
Nerden : güneşin doğduğu yer(DOĞUBEYAZIT)
İş/Hobi : cep telefonu
Bilgi : <center><font color="blue"><marquee direction="left" style="background:white">Muradiye Forum Bilgi Paylaşım Platformu</marquee></font></center
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 8
Kayıt tarihi : 20/12/08
http://muradiyeforum.net

Tarihin önde giden ilk kadınları Empty Tarihin önde giden ilk kadınları

C.tesi Ocak 17, 2009 1:47 pm
Tarihin önde giden ilk kadınları Safiye
Halide Edip, Afife Jale gibi edebiyat ve sanat dünyasında ilklere imza
atan kadınları yakından tanıyoruz. Ama bir de tanımadıklarımız var.
Tarihin önde giden ilk kadınları Safiye


İlk
modaevini açan Makbule Hanım, ilk doktor Safiye Ali, ilk kadın yönetici
Nezihe Muhiddin gibi. Bilinmeyen 27 kadının hikayesini Güldane Çolak ve
Lale Uçan yazdı. Bir kadın düşünün ki, geleceğin gençlerini
yetiştirmek üzere mücevherlerini satsın. Bu yüzyıldan baktığımızda
artık çok uzaklarda kalan bu tür manzaralara 1900’lü yılların başında
sıkça rastlanıyor. Mesela Aziz Haydar Hanım, kardeşiyle açtığı ilk
anaokulunda geleceğin çocuklarına yabancı dil, müzik eğitimi veriyor,
genç kızlara ev işleri, biçki dikiş, elişleri konusunda bilgilerini
aktarıyor. İlk kadın doktor Safiye Ali, ilk hemşire Safiye Hüseyin
Elbi’nin ilim öğrenmek ve öğretmek için nasıl mücadele ettiklerine yine
bu dönemde tanık oluyoruz. İlk kadın yazar Halide Edip Adıvar, ilk
kadın tiyatro sanatçıları Bedia Muvahhit, Afife Jale de o zamanlarda
yetişen kadınlardan.. Ama hiç kimse bu isimler kadar meşhur olmamış,
yaptıkları mücadeleler bugünlere taşınmamış. Ta ki iki sene öncesine
kadar Güldane Çolak ve Lale Uçan bu işe el atana kadar... Çolak ve
Uçan, Osmanlıcayı iyi derecede bilen iki araştırmacı. Güldane Çolak ev
hanımı, Lale Uçan ise İngilizce öğretmeni. İşlerinden arta kalan
zamanları Osmanlı arşivlerinde ve kütüphanelerde araştırma yaparak
geçiriyorlar. İki sene önce başladıkları arşiv taramasında II.
Meşrutiyet, yani 1908 ve Cumhuriyet’in ilk yılları arasında birçok
kadın öncünün hikâyesinin, dönemin basın-yayın organlarında sık sık yer
aldığı dikkatleri çekince bir kitap yazmaya karar vermişler. “II.
Meşrutiyet’ten Günümüze Basında Kadın Öncüler” (Heyamola Yayınları)
kitabında 27 kadının hikâyesine yer veriliyor. Meşrutiyet’in ilanının
100. yılına denk gelen çalışma, feminist bir düşüncenin ürünü değil.
Ülkenin zor zamanlarında kadınların ne kadar önemli rol
üstlenebileceğine dikkat çekiliyor. İlk kadın doktor Safiye Ali
Tarihin önde giden ilk kadınları SafiyeSafiye
Ali, Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamid’in yaverlerinden Ali
Kırat Paşa’nın kızı ve Bülent Ecevit’in annesi ressam Nazlı Ecevit’in
teyzesi olarak biliniyor. 1894 doğumlu olan Safiye Ali, Üsküdar
Amerikan Kız Koleji’nden sonra Almanya’ya giderek Würzburg Üniversitesi
Tıp Fakültesi’ne kaydolur. O yıllarda henüz Darülfünun Tıp Fakültesi
kız öğrenci kabul etmiyordur. 1921’de Berlin’de doktorluk sınavını
başarıyla vererek yurda döndüğünde, Türkiye’nin ilk kadın doktoru
olarak özellikle fakir çocuklar olmak üzere herkese hizmet eder. İlk modaevini açan Makbule Hanım
Tarihin önde giden ilk kadınları MakbuleMakbule
Hanım, arkadaşı Nazire Hanım ile birlikte ortak olarak, 1000 lira
sermayeyle ilk modaevini 1926 yılında Beyoğlu’nda açar. Paris’e giderek
elbise modelleri getirir, sergi düzenleyerek atölyenin tanıtımını yapar
ve müşteri portföyünü oluşturur. Ancak makastarlarının başarısızlığı
nedeniyle müşterileri azalır. Nazire Hanım da ortaklıktan ayrılınca
yalnız kalır. Borçlarını ödeyemez duruma gelir; ama o pes etmez. Tekrar
Paris’e gider, makastarını değiştirir, atölyesini daha güzel bir yere
taşır ve sonunda kâra geçer… 1927 yılında Makbule Hanım, Beyoğlu’nun
aranan modacılarından biri olur. Seyyar fotoğrafçı Muzaffer Hanım
Tarihin önde giden ilk kadınları MuzafferMuzaffer
Hanım, Cumhuriyet tarihinin ilk fotoğraf makinesi kullanan kadını
olarak dönemin basınında yer bulur. 23 Haziran 1339 tarihli Süs
dergisinde seyyar fotoğrafçı olarak anılır. Muzaffer Hanım’ı seyyar
fotoğrafçılığa yönelten en büyük neden; bazı kadınların fotoğraf
stüdyosunda poz vermekten çekindiklerini fark etmesi. Kendince pratik
bir çözüm bulur. Kadınlara, gazete aracılığıyla çekim saatlerini
bildirerek randevu verir ve Muzaffer Hanım makinesiyle hizmetini
hanımların ayağına götürür. Tayyare ile uçan ilk kadın Belkıs Şevket Hanım
Tarihin önde giden ilk kadınları BelkisBelkıs
Şevket Hanım, 1913’te kurulan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk Nisvan
Cemiyeti’nin üyelerinden biri. Cemiyet, kadınların hayatın içinde yer
almalarını sağlamak amacıyla müteşebbis kadınları destekler. Cemiyetin
ses getiren girişimi, Belkıs Şevket Hanım’ın pilot Fethi Bey’in
kullandığı uçakla İstanbul semasında uçmasıdır. Belkıs Hanım’ın yaptığı
ilk başvuru, kadın olması nedeniyle şirket tarafından reddedilir.
Yapılan büyük tartışmalardan sonra 2 Aralık 1913 uçuş tarihi olarak
belirlenir. Hükümet, halkın takdirini toplayan bu genç kadının
fotoğrafını Askerî Müze’de sergiler, yeni çıkan kolonyaya da ‘Belkıs
Kolonya Suyu’ adını verir. İlk kadın memur Bedra Osman
Tarihin önde giden ilk kadınları BedraBedra
Osman ve arkadaşları kadın memur aradığını duyuran İstanbul Telefon
Şirketi’ne başvurur. Ama daha dilekçelerini verirken ilk engelle
karşılaşırlar. Kurum çalışanlarından Sürenyan Efendi, başvuru
dilekçelerini almaz, hatta onlara hakarete kadar varan tavırlarla bu
işi yapamayacaklarını söyler. Ancak ikinci başvurularında dilekçeleri
kabul edilir. Bu kez Fransızca ve Rumca konuşma şartı aranır. O dönemde
çıkan Kadınlar Dünyası dergisi aracılığıyla kamuoyu oluşturularak Bedra
Hanım’ın memureliği kabul edilir. İlk biçki yurdunu açan Behire Hakkı
Tarihin önde giden ilk kadınları BehireBehire
Hakkı, büyükanne ve annesinden öğrendiği dikiş tekniğini Paris’te
eğitim alan Osman Zeki’den iki ay metot dersi alarak geliştirir,
hazırladığı patronları Paris Terzi Akademisi’ne gönderir. Oradan onay
alınca 913’te Taş Mektep’te ilk biçki yurdunu açar. 25 öğrenciyle
açılan kuruma 6 ayda 51 başvuru daha olur ve eğitim süresi bir yıla
çıkar. 1917 yılında yurdun öğrenci sayısı 366’yı bulur. Mezunların
birçoğu kendi atölyelerini açar, bir kısmı evinde çalışarak kendi
geçimini sağlar. Behire Hakkı ve terzi okulu savaş yıllarında cephedeki
askere kıyafet dikerek de gönüllerde taht kurar. İlk kadın öğretmenlerden Şukufe Nihal
Tarihin önde giden ilk kadınları SukufeŞukufe
Nihal, liseler ve öğretmen okulları için kadın öğretmen yetiştiren İnas
Darülfünun’un ilk öğrencilerinden biri. 1919’da Edebiyat Fakültesi’nin
coğrafya bölümünden mezun olur ve öğrenci yetiştirmeye başlar. Türk
kadınının yükseköğrenimdeki yerinin şekillenmesi için cesur adımlar
atar. Ayrıca Türk edebiyatının önemli kadın şairleri arasında anılır.

İlk diplomalı hemşire Safiye Hüseyin Elbi
Tarihin önde giden ilk kadınları Safiye2Safiye
Hanım, büyükbabasından duyduğu Florence Nightingale hakkında anlattığı
hikâyelerle büyür. Bu nedenle hemşirelik mesleğini kendine yakın bulur.
Besim Ömer Paşa’nın Darülfünun’da verdiği hastabakıcılık kurslarına
katılır. Besim Ömer Paşa, Balkan Harbi sırasında, Safiye Hanım’ı Asar-ı
Atika Müzesi Hastanesi’nde görevlendirir. Ağır yaralıların tedavi
edildiği bu hastanede, gece gündüz demeden koridorlarda günlerce
uykusuz koşturur. Bu hizmetleri nedeniyle I. Dünya Savaşı’nda Galata
Hilal-i Ahmer Hastanesi’ne tayin olur… Ölümüne kadar kendisini hayır
işlerine adar. İlk kadın yönetici Nezihe Muhiddin
Bürokrat kökenli bir ailenin kızı olan Nezihe Muhiddin, öğretmen
olabilmek için Maarif Nezareti’nin sınavına hazırlandığı dönemde, yeni
kurulan İttihat Terakki Kız Sanayi Mektebi’ne müdire olur. 20’li
yaşlarda müdire olarak seçilmesinin nedeni, yetiştirildiği ortam ve
kültürlü çevrenin izlerini taşıyor olmasıdır. Okulda jimnastik, piyano,
lisan ve biçki-dikiş derslerine girerek hem öğretmenlik hem de yönetici
olarak geleceğin kadınlarına örnek olur. 16 Haziran 1923’te siyasal
alanda kadın varlığını gösterme amacıyla kurulan Kadınlar Halk
Fırkası’nın başkanlığına seçilir. İlk kadın dergisini çıkaran Ülviye Mevlan
Ülviye Mevlan, 4 Nisan 1913’te ilk kadın dergisi Kadınlar Dünyası’nı
çıkarmaya başlar. Derginin kadınların sorunlarını somut olarak
dillendiren bir misyonu vardır. Osmanlı basınında kadının sesini
duyuran ilk dergidir. Dergideki tüm çalışanlar da kadındır. 1921 yılına
kadar yayın hayatına devam eder. Ülviye Mevlan, maddi manevi her şeyini
dergi için harcar. Yeri geldiğinde mücevherlerini bozdurarak dergiyi
yaşatmaya çalışır. Mevlan, erkek dünyası gibi görülen basında duyulmaya
başlanan topuklu ayakkabı seslerinin ilk sahibelerinden biridir.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz