Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

DÖRT TAVŞANINI PAZARDA SATAN ÇOCUK 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : DÖRT TAVŞANINI PAZARDA SATAN ÇOCUK 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

DÖRT TAVŞANINI PAZARDA SATAN ÇOCUK Empty DÖRT TAVŞANINI PAZARDA SATAN ÇOCUK

Cuma Ara. 12, 2008 8:41 am
Hasan geçen yıl dokuz
yaşındaydı. Bir gün evlerinin arkasındaki bahçede bir tavşan gördü.
Tavşan kaçmadı Hasan’dan. Hasan tavşanı sevdi, tutup kaldırmak istedi.
Tavşan çok ağırdı, hem karnı şişti. Belli ki yakında yavrulayacaktı.
Babası yoktu Hasan’ın. Beş yıl olmuştu, aralarından ayrılıp bu dünyada
onları yalnız bırakışı. Anası evlere temizliğe gidiyor, öyle
geçiniyorlardı. Aradan on beş gün geçti ki tavşan dört tane yavruladı.
Bir ay sonra anne tavşan ortadan kayboldu. Hasan bir süre sonra anne
tavşanı unuttu ve bütün sevgisini yavru tavşanlara verdi. Günler
günleri, aylar ayları kovaladı. Artık yavru tavşanlar büyümüş, kocaman
birer tavşan olmuşlardı.

Günlerden bir gün Hasan’ın annesi Hacer hanım şiddetli bir gribe
yakalandı. Evde yorgan-döşek yatıyor, devamlı olarak doktor, ilaç diye
sayıklıyordu. Doktor paraya gelirdi, ilaç parayla alınırdı.
Kıyıda-köşede biraz paraları olsaydı, ama hiç paraları yoktu. Hasan
sağa-sola bakındı. Sandalye, masa,vazo, tabak, halı gibi eşyaları
satsaydı, satsaydı ama eşyaların çoğu eskiydi, hem kim para verip
alırdı. Nitekim yoldan geçen bir eskiciye masayla sandalyeyi satmaya
kalkmış ama eskici para etmez onlar demişti.

Annesinin hastalığının beşinci gününün gecesi, Hasan rüyasında
kendisini evin bahçesinde otururken görüyordu. Tavşanlar da kafesteydi.
Birden kafesin kapısı açıldı ve tavşanlar koşarak Hasan’ın yanına
gelip, Hasan bizi sat, annen kurtulsun, dediler ve koşarak uzaklaşıp
geri dönerek Hasan’ın yanına gelip, Hasan bizi sat annen kurtulsun,
dediler. Bu böyle birkaç dakika devam etti. Daha sonra uyanan Hasan
sabaha kadar ağladı. Erkenden kalkan Hasan yüzünü yıkadı, elbiselerini
giydi. Baktı öbür odada annesi hasta yatağında uyuyordu. Baygın
gibiydi. Hasan omuzlarını arkaya doğru gerdi, göğsünü kabarttı, başı
dimdikti. Odasındaki büyükçe karton kutuyu aldı. Bahçeye çıktı.
Kafesteki tavşanları kutuya koydu. Yolda yürürken hiç ağlamıyordu,
Hasan ağlayamıyordu. O gece saatlerce ağladığı için göz pınarları
kurumuştu.

Hasan pazar yerinde bir köşeye içinde dört tavşanın bulunduğu karton
kutuyu bıraktı. Vakit erken diye ortalık tenhaydı. Geçen saatlerle
birlikte tavşanlara müşteri çıkardı. Akşamüstü olmuştu, artık hava
kararıyordu. Hasan mecbur kaldığı için çok ucuza tavşanları bir adama
sattı. Annesi evde ölümcül hastaydı, ilaç içmesi lazımdı. Hasan en
yakın eczaneden, eczacıya durumu anlatıp, birkaç tane grip ilacı aldı.
Parası kalmamıştı, doktor çağıramıyordu. Hasan hızlı adımlarla eve
doğru yöneldi. Eve vardığında annesinin soğumuş cesediyle karşılaştı.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz